15 Mayıs 2019 Çarşamba

Plutarkhos - Gevezeler ve Meraklılar - Kitap İncelemesi - Felsefe - Düşünce


Sukut haldir, kişi konuştuğu değil sustuğudur. Sözün ağırlığına diyeceğimiz bir şey yoktur, elbet söz teşhirlidir, güçlüdür, ancak mana var ise; manasız söz kişiyi bedbaht eder, döner yine kendisini bulur. Sözün başladığı yerin membaı susmaktır, söz başlayanda da susmaktan geçer bitende de… Bu sebeple de “Söz gümüşse, sukut altındır.” Unutmamak gerek; Homeros’un dediği gibi “sözler kanatlıdır.” Bir kere kaçırdın mı bir daha asla geri sahibi olamazsın.

“Şaşırtıcı değil mi Aristoteles?” diye sorup duran gevezeye: “Şaşırtıcı olan bu değil; ayakları olup da sana burada tahammül eden şaşırtıyor beni asıl!” Uzun bir konuşmadan sonra ona, “Gevezeliğimle sizi yordum,” diyen aynı türden başka birine de şöyle cevap verir üstat: “Zeus aşkına! Hayır, hiç de yormadınız, dinlemedim ki!” (Alıntı)

Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım hayatı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir.

Plutark’ın tarihte önemli olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane yazarın ve Aristoteles’in günümüze ulaşamayan 70, Theophrastos'tan ise 50 alıntısı bulunmaktadır. Bunlar bile yazarın ne kadar değerli olduğunun birer kanıtı olmaktadır.

“Zevk ve keyif için icat edilmiş şarap, nasıl gereğinden fazla ve sek içilmeye zorlandığında, bazı kişilerde bulantı ve sarhoşluk yaratıyorsa, sosyalliğin en güzel yanı ve teminatı olan söz de, kötü bir şekilde, aşırı ve düşünmeden kullanıldığında uyumsuzluk yaratır ve yalnızlığa sebep olur...” (Alıntı)

Küçük ama etkili. Muazzam güzel bir dille yazılan eserimiz önce Gevezeleri ele almaktadır. Sözün ne denli kıymetli bir şey olduğundan bahsedip, boş edilen sözlerin ancak kişiye zarardan başka bir şey getirmeyeceğini söyler durur. Kendinden önce gelenlerden bir sürü alıntılar yaparak görüşünü destekler ve biz okurlara ne denli haklı olduğunu göstermeye çalışır. Bilmenin ve öğrenmenin en temelinde susmak yatar çıkarımını bizlere sunar.

İkinci bölümde ise Meraklıları konu alır, verir veriştirir. Merak kişiyi aslında kişiyi bilgiye götüren şeydir. Bu sebeple Plutarkhos’ta merakı ikiye ayırır. Onun bunun evini, odasını, yatağını merak edeceğine; güneşi, doğayı, bilimi merak et o yönde geliştir der kendini.

Küçük bir hikâye…
Cuha bir gün akşam mesaisine başlamak için hurmanın gölgesinde yatarken… Oradan biri onu dürtmüş “bak hele çuha, bak hele; tepsiler geçer içinde mücevherler her türlü ziynetler.” Cuha istifini bozmaz “banane,” der. Ötekisi de “iyi de sizin eve gider.” Cuha gene istifini bozmaz: “İyi de sizene bize ne…” der.

Kitabım Kırmızı Kedi Yayınları’ndan, çevirisi için ön yargılıydım. Muhtemelen saçma sapan bir çeviriyle karşılaşacağımı umut ediyordum, yanılmışım. Çok iyi bir çeviri, çeviriye nazaran harika bir sayfa kalitesiyle karşılaştım. Kitabın sayfalarının kayganlığını ve size yerdiği yumuşaklık hissiyatını kelimelere dökmem mümkün değildir. Tek kusuru çok çabuk bitmesiydi, onun dışında kesinlikle kusur bulamadım. Ayrıca kitap kapağına ise “papağan” koymaları çok manidar olmuş. 

Kitap çok kısa bir yazar ve çevirmen hayatıyla başlıyor. 2 Sayfalık bir sunuş ve akabinde 48 sayfa “gevezeler,” sonrasında ise 28 sayfa “meraklılar” bölümü olarak sonlanıyor.

Berberlerin oldukça geveze bir zümre olması garip değildir, çünkü en gevezeler oraya akın ederek, oturdukları koltukta alışkanlıklarını berberlere bulaştırır. Kral Archelaus, havluyu boynuna koyarken ona, "Nasıl keseyim?" diye soran geveze berberine zekice, "Sessizce," diye cevap vermiştir.” (Alıntı)

Sözün özü; kitap benim için muazzam eğlenceliydi. Kesinlikle okunulması ve tavsiye edilmesi gerektiğine inanıyorum. Okuyan arkadaşların kendilerine birçok kazancı olaraktır. Sırf konuşmak için söz söylemenin bedbahtlığı görüp susmanın erdemini yakalayacaktır.

Sevgi ile kalın.

1 yorum:

  1. Harika bir inceleme, emeginize saglik, su anda yurtdisinda oldugum icin kitaba ulasamiyorum, pdf formatini her yerde aradim ama bulamadim, eger elinize gecerse bana ulastirir misiniz? lutfen mail adresimden iletisime gecelim.

    YanıtlaSil