Yer
İngiltere.
Zaman MS
1717
Doğuran cinsiyetin sessizliğinin
kavi olduğu zamanlar, hani şu kadının silik, sadece onun karısı, onun kızı
olduğu vakitlerdi 17. yüzyıl. Onlara eğitim verilmez, seyahat hakkı tanınmaz,
toplumda bir yer edinemezlerdi. Tek yapmaları gereken evlenerek bu hakları
kendilerine sunacak kocaları bulmalı ya da bunun hayalini kurmalıydılar. İngiltere’de
erken yaşta evlenmelerin en büyük sebebi bu gibi durumlar olduğunu düşünmeden
edemiyorum. Başkaca türlü kadın kimliği o dönemlerde asla barınamaz, öne
çıkamazdı.
Yazarımız Pope işte tam böyle bir dünyaya 1668 yılında
gözlerini açtı. Ciddi sağlık sorunları nedeniyle iyi bir eğitim alamadı. Bütün
bunlara rağmen çok küçük yaşta Homeros başta olmak üzere meyil edecek yazarla
tanışıp, destansı yapıtların yüceliğine kendisini bıraktı. Toplumu,
kraliyetleri, kişileri eserlerinde sıkça eleştirdiği ve yerdiği için herkeslerce
kısa zamanda tanınmaya başladı.
“Saniye, senin
gözetiminde saat...” (Alıntı)
Eser isminin kabalığı tamamen çeviriden dolayıdır. İngilizce
olarak bakıldığında “Buklenin Çalınması” ismi Türkçede bu isimle karşılık
bulmaktadır.
Tüketim toplumu ve sahip olduğu eşyaların yüceliği altında
ezilen insanların üzücü durumu Pope için her zaman acınası bir durum olarak
lanse edilmiştir. Dönemin yüksek sınıf kadınlarının bu tarz düşkünlüklerini
eserlerinde sıkça yerdiği için ise feminist çevreler tarafından hedef haline
gelmiştir. Eserde buklesi çalınan kızımızda kadın araç gereçleri, incik/boncuk
diye tabir edilen şeyler arasında kaybolmuş bir kişiliktir.
Homeros ve diğer ozanlarında hayranı olan Pope bu hadiseden
de gücünü alıp, kendi dönemine uygun, modern çağa da hitap edebilecek bu güzel
eseri kaleme almıştır. Eserin önemli olmasının ve günümüze kadar süregelen
devamlılığı ise batının en büyük hiciv örneklerinden biri olmasıdır. Homeros’un
İlyada’sında gördüğümüz Tanrılar savaşı da bu eserde gözükmektedir. Sıradan bir
olayın bağıra çağıra abartılması ve insanüstü varlıklarında olaya dâhil olduğu
şiirsel anlatım eser bitine kadar devam etmektedir.
“Hayal girince işe
doğuruyor erkekler,
Şişeye dönüşmüş kızlar, hepsi de mantar bekler.” (Alıntı)
Şişeye dönüşmüş kızlar, hepsi de mantar bekler.” (Alıntı)
Kitabım Yapı Kredi Yayınları’ndan çevirisi bağlı bulunduğu
Kazım Taşkent Klasikleri’ni küçültmeyecek kadar muazzam. Sayfa kalitesi, kapak
kalitesi ve dizgisine söylenecek hiçbir kötü yorum yapılamaz. İçerik olarak 9
sayfa harika bir çevirmen önsözü okuru karşılıyor. Hem yazar hakkında hem eser
hakkında oldukça sizi bilgilendirip, okuyacağınız esere hazırlıyor. 2 Sayfa
yazarın Arabelle Fermor’a sunuş yazısı bulunmaktadır. Akabinde ise destansı,
komik şiiri 5 parçada okura sunulmuş ve en sonda notlar başlığı altında yazım
ile alakalı açıklamalar bulunmaktadır.
Sözün özü; benim için güzel bir okuma olması eseri hem
okunulası hem de tavsiye edilesi kılıyor. Doğu yazarlarından pek çok hiciv
okumanız çok olasıdır. Birde Pope’nin kaleminden okumanız sizlere güzel bir
okuma yaşatacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder