Cansız maddelerin ya da
canlıların ruhudur koku desek acaba yanlış bir düşünce ortaya atmış olabilir miyiz?
Ruh kişiliği tanımlayandır, tıpkı koku gibi. Bir insanın burnunun bir trilyon
kokuyu algılaması ve bunların çoğunu hafıza etmesi inanılması güç bir durum
olsa da gerçektir. O zaman şunu söylemek gerekir ki kişi deneyimlediği kokuyu
30 yıl hiç duyumsamadan yaşasa ve 31. yıl bu kokuya yeniden maruz kalsa bu
kokuyu tanır. Ne kadar harika bir hafızalama değil mi? Muhtemelen sizlerin de
bu tarz duyduğunuzda hatırlamaya çalıştığınız kokular olmuştur.
Kokunun tarihçesi çok eskilere
dayanmaktadır. Eski devirlerde ovalanma ya da yağlanma –mesihleme- gibi
durumlara maruz kalıp bedenin güzel kokmasını sağlamaya çalışmışlardır. MÖ 5000
lerde Mısır’da ve daha eski tarihlerde Greklerde tanrılara kokulu otlar
yakılır, güzel kokan bir – parfümüm - dumanlı
koku yaratmaya çalışırlardı. Güzel kokma çalışması çağımıza ait bir uğraş
değildir.
“Maddesel şeylerin insanı hayata bağlama gücü nice idealistin
sandığından çok daha fazladır.” (Alıntı)