19. ve 20. Yüzyılı kavuran bir
güç yüzüğü üçlemesinin tam üzerine doğan bizler aslında konunun biraz daha hayalî
yapısından sıyrılmış ve Antik çağa vardırıldığını görmek herkeste bir heyecan
yaratıyor olsa gerek. Bu sadece bir kurgu benzerliği niteliğindedir ancak
durumun bir esinlenme olup olmadığını ancak J. R. R. Tolkien bilir.
Alman oyun yazarı Hebbel 1813
yılında Danimarka egemenliği altında bulunan Holstein Dukalığında doğdu.
İnşaatçı bir babanın ilk oğluydu. Maddi zorluklar nedeniyle eğitim hayatını
bırakmış ve babasının isteği ile küçük yaşlarda inşaat işlerinde çalışmıştır.
Babanın ölümüyle huzura kavuşan Hebbel’in asıl eğitimi burada başlamış, hukuk
okumak istemiş ancak bazı zorluklar nedeniyle onu da başaramayıp edebiyata
yönelmiştir. Ciddi bir maddi zorluklar içerisinde bulunduğundan dolayı sürekli
bir arayış içerisinde olan Hebbel oyun yazarlığında da istediği başarı kolayca yakalayamamıştır.
Birçok badireler atlatmış, iki kadından doğan üç çocuğunu toprağa vermiş,
benliği ve ruhu dram yazarlığı için yavaştan hazır hale gelmiştir.
“Kirpiklerin sadık bir bekçi gibi gözlerini nasıl koruyorsa, seni öyle
korumak isterim.” (Alıntı)
Hebbel kırklı yaşlarında oyun
yazarlığında altın çağını yaşıyordu. Artık çevresi değişmiş çok güzide dostluklar
kurmuştu ve en önemlisi artık kendine bir ev alabilmişti. Bu durumda çok
sürmedi; acıyla, parasızlıkla, iş kaygısıyla geçen ömrü 50. yaşlarında onu
yatağa mahkûm etti. Ölümünden evvel ise onu mutlu edecek bir olay olmuş, Nibelunhenler
oyunu için Schiller mükâfatını alacağını duymuş, tebessüm ederek: “İnsanın
bahtı böyledir işte… Kâh şarabımız, kâh kadehimiz bulunmaz...” demiştir.
Gyges ve Yüzüğü bir oyundur.
Günümüzden çok önceleri MÖ 400lerde Herodotos ve MÖ 300lerde ise Platon ele
almıştır. Bu eserde bu iki devin karışımından ortaya çıkmıştır. Platon felsefi
olarak işlemiş ve ahlak yönünden ele almıştır. Herodotos ise olayı tamamen
tarihsel bir olay olarak anlatmıştır. Kitabın konusu Herodotos’un anlattığına daha
benzerdir. Platon’dan ise yüzüğü ve yüzüğün gücünü almıştır.
“— E, kız güzel
miydi?
— Bilmiyorum, benim hoşuma giden şey güzel mi?” (Alıntı)
— Bilmiyorum, benim hoşuma giden şey güzel mi?” (Alıntı)
Yalnız senin olana bak.
İnsanların ellerine muazzam güzellikte herhangi bir durum geçince eğer ki bu
durum içerisinde yalnızlarsa güzelliği anlatacak ve paylaşacak kimseleri yoksa
güzelliğin değeri düşer. Hâlbuki durum hiçte öyle değildir. Güzellik yalnızsa
ve sadece sana mahsussa güzeldir. Bunu ifşa etmenin, paylaşmanın, ne manası
var. Hele ki bu bir kadınsa; kulakla inanmadığın şeyi gözle gösterip güzelliğini
çırılçıplak gözler önüne sermek ve güzelliği hakkında konuşmak hangi psikolojik
sorunun belirtisidir bilemem. Ancak bu oyunun ana konusudur.
Lydia Kralı Kandaules, onun
dünyalar güzeli karısı Rhodope ve iyi bir asker olan Yunanlı Gyres oyunun ana
karakterleridir. Bu üç karakter arasında doğan olaylar çok naif bir şekilde
işlenmiş ve mitsel ögelerde dâhil edilerek lirik şiir tadını sonuna kadar
korumuştur. Geçişler arasında asla kopukluk yaşanmamakta olup olay örgüleri
birbirlerine ustaca bağlanmıştır. Kandaules cesur, açık fikirli ve düz bir
adamdır. Gyres ise mantıklı, ince düşünen bir kişiliğe sahiptir. Ancak Rhodope
başlı başına bir efsanedir. Kesinlikle o bedenindeki ipek kumaşın hissiyatını
okuruna aktarabilecek bir hint esintili karakterdir. Kandaules Rhodope’nin
güzelliğine şahit iki erkekten birisidir ve bu güzelliği herkese özellikle de
Gyges’e göstermek ister…
Kitabım Yapı Kredi Yayınları ve
Sabahittin Ali çeviridir. Her iki kişiliğe de kusur bulmak imkânsız ve çevirmen
ayrıca kitabı okutma sebebidir. Sabahattin Ali çok güzel bir sunuş ile yazarın
hayatını ve eserlerini bize tanıtıyor kitapta… Çok güzel diyorum ve bunda mübalağa
etmiyorum. Gerçekten okuduğum en güzel yazar hayatının kaleme alınış şekliydi
desem yalan olmaz. Bunun akabinde beş perdelik oyun başlıyor. Akıcılığı,
şiirselliği ve birbirine kenetlenen örgüyü hiç koparmadan sonlanıyor.
Sözü özü; ben kitabı muhteşem bir
akıcılıkta soluksuz okudum. Kesinlikle okunulası ve tavsiye edilesidir.
Okumadan evvel Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarına ait Platon Devlet ikinci
bölümde bulunan ve Herodotos Tarihin kitabında Lydia – Kroisos bölümünde yer
alan Gyges’in hikâyesini okumanız tavsiye edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder