19 Mayıs 2019 Pazar

Emile Zola - Suçluyorum - Kitap İncelemesi - Anı - Mektup - Günlük - Dünya Klasiği - Edebiyat - Siyaset - Politika


Dreyfus adlı subayın haksız nedenlerle dolu, baştan savma yargısının konu edildiği ve Zola’nın 13 Ocak 1898 tarihinde L’Arore gazetesinde yayımladığı Suçluyorum ‘u dönemin Cumhurbaşkanı’na (Felix Faure) yazılmış bir açık mektuptur.

19. yüzyıl sonlarına doğru Dreyfus kapalı kapılar arkasında yargılanır ve ardında duran bir iki kişiden başka kimsesi de yoktur. Rütbeleri sökülür, kılıcı kırılır ve sürgüne gönderilir. Bilinen bir gerçek var ise kişinin Yahudi kimliğini taşımasıdır, üstelik asıl suçlunun kim olduğunu bildikleri halde susmaktadırlar. Çünkü “Ordunun onuru”, Fransa Cumhuriyeti’nin “çıkarı” söz konusudur.

Bir aile duruşmasının hayalini kurun. Baba yargıç, anne yargıç, abi ve ablalar komite üyeleri (jüri) ve küçük tatlı kardeş mağdur. Suçlu ise bu aileyi hiç ama hiç tanımayan “sen.” Bu mahkemeden beraat edebileceğini düşleyebilir misin?

Selam olsun üstlerinin istenci dışında davranan yetkililere!

Zola’nın gerçekten aydın kişiliği, dürüstlüğü, insancıl yanı devrim niteliği taşıyan eserinde sergilenmektedir. Gazete yazımından sonra bir dünya mahkemeler, görevden alınmalar olur ancak bu olay Fransa tarihinde bir leke olarak kalır.

“Üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar, eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar!” (Alıntı)

Bir ülkenin kendi sınırları dışında olan başka bir ülke de konuya mevzu olan ülkenin anadili konuşuluyorsa; orada kıyım vardır. Fransa tarihi ise bu lekelerle dolu bir cumhuriyettir.

Okuduğumuz kitap ise 40 sayfadan oluşmaktadır. Zola’nın mektubundan öncesi, Zola’nın mektubu ve sonra olarak 3 bölüm olarak yayımlanmıştır. Çeviri sahibi Tahsin Yücel’in de konu hakkındaki beyanları gerçekten hoş bir anlatım kazandırmıştır. Bazı sayfalar ise fotoğraflarla kanatlandırılmıştır.

Genel olarak kitap türünde bir şaheser olarak gözükmektedir. Gerçekten farklı bir uyanışın, bir mücadelenin örneğidir. Bu tutumundan dolayı Emile Zola’ya olan hayranlığım bin kat daha artmaktadır.

Sözün özü; okumadıysanız kesinlikle okuyunuz.

Sevgi ile kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder